ERHAN ALGAN

Sesimi duyan var mı??? (3)

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Amerikan emperyalizminin dayattığı ve dost gibi görünüp yanınızda duruyormuş gibi uyguladığı hiçbir proje, bu topraklara huzur getirmemiştir.

Lütfen 1945’ten itibaren tarihimizi bir kez daha okuyalım.

Bu ABD planlarının bedellerini birçok gencin canlarıyla ödediğini göreceksiniz…

Bu topraklarda, bu yanlış politikaların sonucunda birçok aydın, gazeteci ve siyasetçi faili meçhul cinayetle yaşamlarını yitirdiler…

Maalesef bu topraklarda 1950 sonrası Kıbrıs Barış Harekatı hariç, hiçbir zaman ABC planı olmadı… Hep A B D planı oldu…

Bu emperyalist planın dayatılması demek; iç savaş demek, kardeşi kardeşe kırdıracaksınız demek…..

Tek kelimeyle akıl tutulmasıdır bu düşünce…

Bunu nasıl savunursunuz ve uygulamaya sokarsınız…

Hem de inançları kullanarak…

Karşıda bir düşman yaratarak…

Bunu da elin Afganı, Suriyelisi ve radikal yapılan kullanarak yapmayı düşünmek… Planların açıkça görülmesine rağmen bu planı nasıl savunur ve parçası olabilirsiniz…

İnanılmaz bir akıl tutulması…

Halkı kutuplara ayırma, kin ve nefret duygusu nasıl oluşturuldu bunu sorgulayın…

Şunu unutmayın, çocuklarınız affetmeyecek sizleri…

Komşularınızın alevi olabileceği, hatta damatlarınızın, gelinlerinizin başka başka inanca sahip olabileceği ve ülkemizde bir arada kardeşçe yaşadığını…

Arkadaşlarınızın, hatta eşinizin Atatürkçü, sosyalist veya başka düşüncelere sahip olabileceği…

Hatta kendi çocuklarınızın sadece düşünceleri, inançları, ideolojileri yüzünden yaşamlarının tehdit altında olabileceği bir ortam hazırlandığı gerçeğini aklınızdan sakın çıkarmayın…

Bu pompalanan Atatürk karşıtlığı, Anti Laik anlayış ve sol düşmanlığı bilerek, isteyerek ülkemizde uygulamaya sokuldu… Mücadelemiz sürüyor ve sürecek…

Elimden gelse, herkesin insanca yaşayacağı, kimsenin kimseye karışmadığı özgür, mutlu bir toplum yaratmak isterdim ve aslında yıllarca bunun için de mücadele ettim. Müslüman, Sünni, Alevi, dindar veya ateist bizi ilgilendirmemeli…

Hepimiz birbirimize saygı göstermek zorundayız… İşte laikliğin önemi tam da burada başlıyor…

Başkalarının yoksulluğu değil, zenginliği mutlu etmeli bizi.

Nefret duygusunu içimizden attığımız kadar insanız aslında…

Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu bu laik demokratik ülkede herkese, her düşünceye ve inanca yer var asIında. Bu topraklar herkesi doyurabilecek kadar bereketli…

Taş ocaklarının, madencilerin değil, zeytinlerin, ormanların, köylünün yanında olmalıyız

Ortaçağı değil, çağdaşlığı savunmalıyız…

Savaşı değil barışı, kavgayı değil kardeşliği savunmalı ve eğer istersek bu güzel ülke mutlu insanların yaşadığı özgürlüklerle dolu olabilir… Maalesef zehirlediler bizi….

Açgözlülük insanların ruhunu zehirledi…

Kardeşlik tohumları ekeceklerine, nefret tohumları ektiler… Zenginlik vaat edilmiş duygusuz, doymayan makinelere çevirdiler bizi. Değer yargılarını yok ettiler…

Aslında inançlardan çok insan kalabilmeye ihtiyacımız var, android akıllı telefonlardan çok merhamete ihtiyacımız var…

Eğer insan kalamazsak, eğitimli kültürlü bir nesil yaratamazsak, yaşamımızın göbeğine siddet ve nefret gelir oturur…

Evrensel bir kardeşliği ve birlik beraberliği yeniden yaratmalıyız… Masumiyet karinesine ve insan haklarına uymalı, demokrasiyi bağımsız yargıyı derhal oluşturmalı, önüne geleni hapse atan bir zihniyetten hemen uzaklaşmalıyız… Tutuksuz yargılamanın da önünü mutlaka açmalıyız…

Bu çarpık düzen, milyonlarca umutsuz ve ülkeyi terk etmek isteyen insan yarattı…

Sesimi duyurabildiğim herkese sesleniyorum…

Üzerimize çöken bu kötülük bulutları elbet dağılacaktır…

Özgürlükten, adaletten, eşitlikten, çağdaş bir toplumdan korkmayın…

Asıl açgözlü iş adamları, ihtiraslı siyasetçilerden korkun…

Şunu da unutmayalım, diktatörler ve mutlak güç bir gün biter… Halktan gasp edilen güç ve her şey halka mutlaka geri döner.

Siyasetçiler! Kul kõle olmak, nefret duygularını pompalamak için değil; özgürlük, kardeşlik, barış için mücadele edin…

Gençlere iyi bir gelecek, yaşlılara da güvence için mücadele edin…

Dünya tarihine baktığımızda totaliter rejimler kendilerini özgürleştirirlerken toplumu fakirleştirmiş ve köleleştirmişlerdir…

Özgür, laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti asla yok edilemeyecek, ilelebet yaşayacaktır…

Sesimi duyan var mı??? (3)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin