Ekonomiden konuşmadığımız bir gün bile yok, değil mi? Sofra başında, iş yerinde, dost meclislerinde herkesin dilinde aynı soru: Paramızı hangi yatırım enstrümanında değerlendirelim?
Malum, enflasyon hala yüksek, fakat faizler inmeye başladı. Önce bankaya yatırayım, kenarda dursun diyorduk, ama mevduat faizleri düşerken, üstüne bir de stopaj artınca bankada para tutmak cazibesini yavaş yavaş kaybetmeye başlıyor. Peki, şimdi ne olacak? Muhtemel rotaları bir değerlendirelim.
FAİZ DÜŞERSE, EMLAK UÇAR MI?
Faizler düşmeye başlayınca, aklımıza ilk gelen şey ; acaba konut ve arsa fiyatları tekrar yükseliş trendine girer mi?
Geçmişte böyle oldu, doğru. Ama şimdi işler biraz farklı. Neden mi? Çünkü alım gücü oldukça düştü. İnsanların geliri ve tasarruf kabiliyeti artmadan ev nasıl alınacak?
Kredi faizleri düşse bile, herkes krediye ulaşabiliyor mu? Tabii ki konut kredisi kullanımında bir artış olacak. Ama bu kredileri kimler kullanacak? Krediye ulaşsa da ödeme koşulları bütçesine uyacak mı?
Dolayısıyla, ev fiyatları yükselir mi? Evet, beklentiyle yükselebilir ama alıcı bulmak eskisi gibi kolay olmayabilir. Bu nedenle enflasyon üzerinde bir artış zor görünüyor.
Peki arsa?
Arsa, her dönemin güvenli limanı. Özellikle uzun vadeli düşünenler için. Birde arsa alımında kredi, konut tarafındaki kadar tercih edilmiyor. Bu da nakit alımlar için arsa ve tarlayı cazip hale getiriyor. Özellikle imar sınırında olan veya yakın gelecekte imara açılacak arsalar, yatırımcılar için güzel fırsatlar sunabilir.
BORSADA HAREKETİN DEVAMI GELİR Mİ?
Borsa ilginç bir yerde duruyor.
Şirketler kar açıklıyor ama enflasyon karşısında o karlar pek anlamlı durmuyor. Hatta enflasyondan arındırıldığında birçok şirket bilançosu zarar etmiş durumda.
Borsa ucuz mu? Evet. Ama “ne zaman yükselir?” sorusunun cevabı zor.
Faizler daha da düşerse, önceden borsa da olup sonrasında mevduata kayan para, şimdi de mevduattan çıkıp “hadi biraz da hisse senedi alalım” diyebilir. O da borsa tarafını hareketlendirebilir. Ancak borsa ekonomik, sosyal ve siyasi gelişmelerden hızla etkilenir.
Ve unutmayalım, borsa sabır ister. Kısa vadede belki dalgalanır, ama uzun vadede güvenilir şirketlere yatırım yapmak, en azından enflasyona karşı bir koruma sağlar.
ALTIN HEPİMİZİN GÜVENCESİ
Altın… Milli yatırım aracımız, vazgeçilmezimiz.
Altın fiyatları zaten yükseldi, yükselmeye de devam edebilir. Çünkü dünyada da belirsizlikler çok.
Ama şunu unutmayalım: Altın dövize bağlı, yani hem içerideki enflasyon hem dışarıda dolar hareketi altını etkiliyor.
Altın daha da çıkar mı? sorusunun net cevabı olmamakla birlikte güzel bir trend yakalamış durumda, dünyadaki ekonomik belirsizlikler devam ettiği sürece yükseliş devam edecek gibi görünüyor.
PEKİ, PARA NEREDE DURACAK?
İşte asıl mesele bu!
Mevduat getirisi düşme eğiliminde…
Konut almak zor, çünkü kredi maliyeti yüksek…
Arsa alım için daha uygun, ama doğru lokasyon seçmek önemli…
Borsa düşük ama riskli…
Altın hep güvenli liman, ama alırken zamanlama önemli.
Belki de paranın yönü bölünecek. Biraz altın, biraz arsa, biraz borsa…
Çünkü yatırımları tek sepete koymak kimse için güvenli değil.
Ne olursa olsun, şunu unutmayalım: Ekonominin gidişatını yalnızca faiz oranları belirlemez; halkın alım gücü, güveni ve beklentileri de en az onlar kadar önemlidir. Eğer bir ülkede hukuka olan güven sarsılırsa, ekonomik anlamda ciddi sıkıntılar baş gösterir. Yatırımcılar o ülkeye yönelmez, insanlar geleceğe dair belirsizlik yaşarsa parasını harcamaktan ve yatırım yapmaktan kaçınır. “Ya işler daha da kötüye giderse?” endişesi, ekonomiyi durgunlaştırır.
