MEHMET KAMIŞ

Du bakalım n’olecak!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Merhabalar…

Aydın ve birbirinden güzel, cıvıl cıvıl, yaşanabilir ilçeleri…

Deniz, kum, güneş üçlüsü veya günübirlik geziler ya da tarihe yolculuk…

Turizm denilince akla gelen ilk 5 ilden biridir Aydın…

İlk olarak 2009 yılında tatil için geldiğim Didim’i çok beğenmiş ve yıllar sonra tekrar ancak bu kez yaşam şartlarının mecburiyetinden dolayı Aydın’a, Nazilli’ye geldim. Mecburiyet dememin sebebi; 6 Şubat’ta ülkemizin bugüne kadar yaşamış olduğu en büyük felaketlerden biri olan ve resmi rakamlara göre 51 bin, akademisyenlerin söylemine göre ise 100 binin üzerinde yurttaşımızı kaybettiğimiz Kahramanmaraş merkezli çifte depremlerin etkilediği Malatya’da ikamet edebileceğimiz bir adresimizin olmayışı idi. Ölenlere rahmet, yaralanan veya ampute olan tüm vatandaşlarımıza şifalar dilerken, ülkemizde böyle bir felaketin tekrar yaşanmaması için deprem farkındalığı oluşturulmasını temenni ediyorum…

2017 yılı Temmuz ayında taşınmıştık Malatya’nın Yeşilyurt ilçesine… Doğduğum Battalgazi ilçesi gibi Malatya’nın merkez ilçelerinden biriydi Yeşilyurt…

Aydın dedim, Malatya dedim… Nereye varacak bu iş derseniz; Aziz Nesin’in bir hikayesinde geçen Ebul Fatık’ın hanımına cevabını hatırlayalım: “Du bakalım n’olecak!”

Yeşilyurt’a taşındığımızda ilçe belediyesi “ilçemize hoşgeldiniz” mahiyetinde lacivert kadife kaplı çanta içerisinde 6’lı kahve fincanı takımı ve poşet kahve göndermişti. Nazilli’ye geldiğimizde ise Büyükşehir Belediyesi’nden aradığını söyleyen bir hanımefendinin “Mehmet Bey evde misiniz? Büyükşehir Belediye Başkanımızın bir hediyesi vardı, onu ulaştıracaktık.” cümlesini duydum. Evde olmadığımızı söyledim ve sonraki günlerde ikinci aramayı beklemeye koyulduk. Hanımefendi ikinci kez aradığında ise “Mehmet Bey evde misiniz? Büyükşehir Belediye Başkanımızın çiçeklerini takdim edeceğiz.” dedi ve adres tarifi verdim kendisine…

Akşam eve döndüğümde, kapıda annemin “Bu kadar çiçeği ne yapacağız biz?” sorusuyla karşılaşınca “Gül ise reçel yaparız, kalın saplı ise turşu kurarız…” dedim. Ancak gördüğüm çiçekler karşısında küçük dilimi yutacak gibi oldum, hemen toparlanıp “Aman Tanrım!” dedim!..

Du bakalım n’olecak!

Türkiye’nin güzide illerinden birini yöneten Büyükşehir belediye başkanının ‘hoş geldin hediyesi’ 6 cm çapında, 6-7 cm yüksekliğinde plastik bir saksı içerisinde ne idüğü belirsiz 10 santimi geçmeyecek uzun ince bir bitkiydi. Ancak hakkını yemeyelim; üzerinde başkanın meramını anlattığı, saksıyı çevreleyip yukarıya doğru büyüyen dolunay şeklindeki kağıt gayet büyüktü!

Du bakalım n’olecak!

Derinin, demirin, hamurun, çamurun ve mermerin hayat bulduğu ilçemiz var Karacasu diye… Karacasu’daki üreticilere topraktan yapılmış, beyaz üzerine mavilerle, yeşillerle hayat bulan incir, zeytin, kestanenin ve Aydın BB’nin logosu işlenmiş saksı yaptırsanız, hem üretici kazansa hem evlerde Aydın BB’nden bir obje olsa fena mı olur?

Tarım burada, turizm burada, tarih burada, kültür-sanat, gençlik, lezzet, sağlık, uzun yaşam burada… yok yok! İşleyecek, canlandırılacak o kadar konu var ki hangi objenin üzerine resmedersen et, o kadar çok tarım ürünü var ki hangisini paketlersen paketle… hatta karışık tabak yap ortaya alevli! Ama hediyen de sunumun da olmadı, yakışmadı Aydın BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’ne!

Artık siz de “Du bakalım n’olecak!” demeyin, harekete geçseniz iyi olur… Şunun şurasında üç ay kaldı!.. Güler yüzlü, sıcakkanlı Aydınlılar tüm güzellikleri hak ediyor.

Sağlıcakla kalın…

Du bakalım n’olecak!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin