HÜSEYİN ERGÜL

Türkiye’de nüfus hareketleri ve gelecek projeksiyonu

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir önceki yazımızda Türkiye’de boşanmanın hukukî geçmişini ortaya koymaya çalışarak yazıyı şöyle bitirmiştik: Nüfus artış oranlarının düşmesi ve nüfusun yaşlanması, boşanmanın sonuçlarından biridir. Boşanma, Türkiye’nin geleceğinde baş edilmesi gereken temel sorunlardan biridir.

Bu yazımızda ise Cumhuriyet dönemindeki nüfus artış hızımıza bir göz atarak başlayalım…

Nüfusumuz 1927’de 13,7 milyon, 1935’te 16,2 milyon, 1950’de 21 milyon, 2000’de 67,8 milyon, 2007’de 70,6 milyon oldu. 2024 yılında ise nüfusumuz 85.664.944 olarak gerçekleşmiştir. 

Geçmiş sayımlarda olduğu gibi 2000 yılının nüfus sayımı da “bir gün sokağa çıkma yasağı” uygulanarak gerçekleştirilmiştir. “Milenyum Yılı” olarak kabul edilen söz konusu yılda ülke nüfusu 67 milyon 803 bin 927’ye ulaşmıştır.

Türkiye’de nüfus sayımı 2007 yılından sonra Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) veri tabanındaki kimlik numarası, yabancı uyruklu kişilerin adresleri ise pasaport numarası ile eşleştirilerek yapılmaya başlandı. Söz konusu sistemin hayata geçirildiği 2007 yılında ülke nüfusu 70 milyon 586 bin 256 kişi, nüfus yoğunluğu 92 olarak hesaplanmıştır.

Yıllık nüfus artış hızı 1935’te binde 21,1, 1950’de binde 21,7 olurken bu oran 2000 yılında binde 18,3’e geriledi. 2000’li yıllarda hızla düşen nüfus artış oranı geçen yıl binde 1,1 olarak kaydedildi. 

Anadolu Ajansı’nın TÜİK verilerine dayandırdığı veriler geleceğimiz için gerçek bir beka sorunu gibi görünüyor. Yeni bin yılın başlangıcında 68 milyona ulaşan nüfusumuz yüzyılın sonunda bu sayıyı koruyacak gibi görünmüyor. Başka bir açıdan bakarsak nüfusumuz hiçbir zaman 100 milyonu aşamayacak. 100 milyonu aşamayan ülkelerin, birkaç istisna hariç dünya siyasetindeki ağırlıklarını gözden geçirirsek bunun ne kadar büyük bir eksiklik olduğunu fark ederiz diye düşünüyorum. 

Bu günlerde işsizlik sorunu hâlâ gündemdeki yerini korurken 2050 yılından sonra çalışacak insan bulmakta büyük sorunlar yaşamaya başlayacağız. Çünkü 2050 yılından sonra yaşlı bir nüfus ile karşı karşıya kalacağız. 2050 yılında nüfusumuzun yaklaşık %23’ü 65 yaşın üzerine çıkacak. Bugün dahi 17 milyona dayanan emekli sayımız, yıllar geçtikçe artacak. 2050 yılında 65 yaş üstündeki insanları çalıştıramayacağımıza göre emekli sayımız 25 milyona dayanabilir. Sosyal Güvenlik sistemi bu sayının altından nasıl kalkacak. 

Bugün göçmenlerden şikâyet ederken, çok yakın zamanda onlara yüksek ücretler ödemek zorunda kalacağız.

Türkiye’de nüfus hareketleri ve gelecek projeksiyonu

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin