Kıymetli dostlarım, bildiğiniz üzere alanı dışındaki konulara giren ve dini tartışmalara dalan jeolog Celal Şengör’e cevap vermek zorunda hissediyorum kendimi. Zira muhterem ilahiyatçı arkadaşlar bu tür işlerle uğraşmak istemiyor! Onların derdi daha çok gelenekle, geçmişimizle, dini şahsiyetlerle kavga etmek. Ehli sünnete aykırı bir çok fikirler bulmak. O yüzden iş bize düşüyor sanırım. Kur’an’ı Kerim’i istediği gibi okuyup anlamaya çalışan bu zat ve bunun gibi kişiler Allah’a akıl vermeye kalkıyorlar.
Diyorlar ki ‘Alemlerin rabbi ve yaratıcısı olan yüce Allah, neden kitabında bu kadar detaylı, özel , kişisel konulara yer vermiş? Daha önemli konulardan neden bahsetmemiş. Örneğin insanlık tarihine yön veren icatlardan, buluşlardan hiç bahsedilmiyormuş.’ Elektrik, atom, uçak teknolojisi gibi konular neden yokmuş Kuran’da?
Peygamber efendimizin (SAV) hayatı başından sonuna kadar bizler için ibretlik ve örnek bir hayattır. Yaşadığı olaylar, tecrübeler, savaşlar, evlilikler, kısacası tüm hayatı bize ders veriyor ve bunlar sayesinde bir takım düzenlemeler, kurallar, hükümler geliştirilmiştir. Bunlar Allah’ın izniyle ve iradesiyle ortaya çıkan örneklemelerdir. Şayet Peygamberimiz bunları yaşamamış olsaydı biz bugün pek çok konuda tıkanacak, hükümler çıkaramayacaktık. İslam hukukunun temel kanunları, hükümleri başta Kur’an’ı Kerim ve sonra Peygamberimizin hayatına ve sünnetine dayanır. O, toplumun içinde yaşarken ve hayattayken olan olaylar ve kendisine sorulan sorular, İslâm hukukunu oluşturmuştur. Savaş hukuku, ganimet taksimi, miras, evlilik, boşanma ve diğer tüm konularda cevap Allah’ın vahyi ve Peygamber efendimizin kendisidir. Yaşadığı hayat, söylediği sözler ve yaptığı davranışlar bizim en önemli dayanaklarımızdandır. Bu konular temel alınmak üzere İslam alimleri de kıyaslamalar yapmış, yeni ortaya çıkan sorunlara ve sorulara cevaplar bulmuştur. İçtihat kapısı, gerçek alimler için her zaman sonuna kadar açıktır.
Allah’a akıl vermek kimsenin haddi olamaz. Allah emrettiklerinde ve yasakladıklarında mutlak kanun koyucu yani El Hâkim’dir. Kur’an-ı Kerim hiç şüphesiz çağlar öncesi ve ötesi bir kitaptır. İçindeki bilgiler son derece evrensel ve her zaman günceldir. Bunu anlamak, derinlemesine inceleme ve bilgi gerektirir. Müslümanlar bunu başardığı dönemlerde çok güçlü oldu ve bilinen dünyayı yönetti. Her kapının anahtarı yüce kitabımız Kur’an’da mevcuttur. Tabi görebilenlere. Görmek için sadece göz yeterli değil bir de tefekkür lazım.
O Allah ki Hz. Ayşe’nin başına gelen ifk hadisesinden bahsediyor. İşte bugüne ışık tutarak çağımızın en büyük hastalığı olan iftira ve dedikoduyu yermek ve yok etmek için…
O Allah ki Hz. Zeyd’den bahsediyor. Evlatlık konusunun ne kadar hassas ne kadar zor ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu göstermek için.
O Allah ki Ebu Lehep’ten bahsediyor. Bir Peygamberin amcası olmanın hiç bir şey ifade etmediğini ve peygamber amcasının dahi cehennem çukuruna düşebileceğini, orada hiç kimseye iltimas geçilemeyeceğini… Profesörlere bile!
Ah Celal bey ah bari şu isminin anlamını öğren hakkını ver.