Saadet Partisi Nazilli İlçe Başkanlığı, düzenlediği aday tanıtım toplantısında daha önce Ankara’da ismi açıklanan Nazilli Belediye Başkan Adayı Murat Melezoğlu’nu basınla buluşturdu. Fakat düzenlenen programa Melezoğlu’nun projelerinden çok, Saadet Partisi Nazilli İlçe Başkanı Vahap Kırca’nın dile getirdiği iddia damga vurdu.
TÜRKİYE’Yİ ÜÇE BÖLECEKLER!
Gelecek Partisi ile TBMM’de olduğu gibi Nazilli’de de birlikte hareket ettiklerini ve seçime de ortak bir şekilde girmeye karar verdiklerini ifade eden Başkan Kırca, konuşmasındaki o iddiayı şu şekilde dillendirdi: “Şunu söyleyeyim: Eğer 31 Mart’ta olur ki iktidar başarılı olursa, Türkiye’nin çekeceği sıkıntıları, iflasları, problemleri düşünmek dahi istemiyoruz. Bu seçim sadece belediye seçimi değil, Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli bir seçim.
Şimdi şöyle bir proje var; gerçekleşir gerçekleşmez bilmiyorum ama şöyle bir duyum var. Önümüzde bir seçim var ve ekonomiyi baskı altında tuttukları için 1 Nisan’dan sonra krizleri, iflasları net bir şekilde göreceğiz. Bunu da idare edemedikleri için bir referandum gündeme gelecek. Yani ülke madem böyle yönetilmiyor, madem iflas ettik, madem kötü bir gidiş var diye bir referandum… Arkasında eyalet sistemi gibi ikiye veya üçe bölünme durumu var. Çünkü idare edilmediği için belki paylaşılma durumu olacak. Ülkemiz için çok tehlikeli bir durum.
Siz gazeteciler buyurun araştırın. Biz Milli Görüşçüler feraset sahibiyiz, biz ileriyi çok rahat görebiliyoruz. Bu aklınızın bir tarafında bulunsun. İnşallah öyle bir şey olmaz ama iktidar bu seçimi kazanmak için elinden gelen her şeyi yapacak. Özellikle İstanbul onlar için olmazsa olmaz. Çünkü Kanal İstanbul’da Araplara satılan iş merkezleri, yerler var ve Büyükşehir şu anda yapı ruhsatı vermediği için gerçekleşmiyor. Eğer olur ki iktidar partisi alırsa İstanbul’u da ikiye bölecekler ve o bütün Kanal İstanbul’un çevresi Araplar’a zaten satılmış durumda. Doğuda daha bilmediğimiz Ermeniye, Yahudiye satılan bir sürü yerler var. Bu tehlikeleri görmeden inşallah 31 Mart’ta bunlar iyi bir cevap alır, iyi bir tokat yerler. Ve ülke kendi kaynaklarına, kendi insanına döner umarım.”
