Nazilli Belediye Meclisi’nin Kasım 2024 ilk oturumunun sonunda gündem dışı söz isteyen Nazilli Belediye Başkan Vekili Serkan Sevim, yaşanan kayyum atamalarını değerlendirdi. AK Parti Grubu’nun meclis sıralarını terk ettiği esnada kürsüye çıkan Başkan Vekili Sevim, “Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’in hukuki hiçbir izahı olmayan uyduruk gerekçelerle tutuklanması ve yerine seçmenden hiçbir yetki almamış hukuksuz bir kayyumun atanması, devletimiz ve milletimiz adına utanç verici bir seçmen iradesi gaspıdır. İktidarın bu tutumu demokrasinin, halk iradesinin ve hukuk düzeninin çiğnenmesinden başka bir şey değildir.” dedi.
Sevim’in, CHP Grubu adına okuduğu açıklamada şu ifadeler yer aldı…
“DEMOKRASİYİ KORUMAYA KARARLIYIZ”
“Devletin verdiği temiz kağıdıyla aday gösterilen, adli sicil arşiv kaydı bile olmayan, Esenyurtluların helal oylarıyla seçilen belediye başkanımıza reva görülen ve halkın iradesini yok sayan bu kararı reddediyoruz. Siyasi iktidarın yargıyı istediği gibi kullanarak kendi çıkarlarına göre hukuk dışı süreçler işletmesini asla kabul etmiyoruz.
Kapalı kapılar ardında, toplumsal birlik ve bütünlüğümüze siyasi kumpas operasyonlarıyla müdahale etmek isteyenlere karşı çok kuvvetli bir mücadele sergileyeceğiz. Ahlaksız, hukuksuz ve gayrimeşru baskılara asla boyun eğmeyeceğiz.
Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisidir. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde halkın büyük desteğini kazanarak iş başına gelen Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri. demokratik yollardan yönetime gelmiş ve yetkisini yalnızca ve yalnızca milletten almıştır.
Ancak bugün, halkın sandıktan çıkan iradesini yok sayan bu siyasi operasyonla halk iradesi gasp edilmekte, halkımızın seçme ve seçilme hakkı ayaklar altına alınmaktadır.
Hiçbir hukuki gerekçe olmamasına rağmen, şafak operasyonları yapılması, daha mahkeme karar vermeden iktidar medyasında karar yayınlanması, daha atanmadan kayyım isminin haberlere konu olması, bu kumpasın “ne istediniz de vermedik” denilen zamanlardan kalma yöntemlerle iş yapma alışkanlığının devamı olduğunu gözler önüne sermektedir.
Öyle ki, Abdullah Öcalan’ın meclise getirilmesi yönünde çağrı yapan iktidar; eski ortaklarından kalma ilhamla hayata geçirilen bir şekilde, Türkiye’nin en büyük ilçesinin, Esenyurt’un seçilmiş belediye başkanını siyasi bir kararla hapse atma pervasızlığını göstermiştir. Bununla birlikte, soruşturma ve tutuklama süreci; adil yargılanmayı, savunma hakkını ve tutuklama gerekçelerini düzenleyen birçok mevzuat kurallarına uyulmaksızın gerçekleştirilmiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, her türlü baskıya ve hukuksuzluğa karşı halkımızın iradesini savunmaya, demokrasiyi korumaya kararlıyız. Halkın iradesini çiğneyen siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz: Bu ülkenin seçilmişlerine karşı yürüttüğünüz hukuk dışı operasyonlar, vatandaşlarımızın Cumhuriyete ve demokrasiye olan bağlılığına gölge düşüremeyecektir.
Bu hukuksuzluk sona erene kadar, halk iradesini korumak için meydanlarda, yargı önünde ve tüm demokratik platformlarda sesimizi büyüteceğiz.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!”