Ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan elektrik, su, doğal gaz, internet gibi hizmetlerin kabarık ve esrarengiz cümlelerle dolu faturalarının yarattığı mağduriyetler gündemden düşmek bilmiyor.
Sayaç okuma bedeli, iletim bedeli, kesme-bağlama bedeli, katı atık bedeli, katı atık bertaraf bedeli, atık su bedeli, TRT Payı, limit aşımı vs. gibi hizmet temininin içeriğine eklenen bu ve bunun gibi onlarca kalemde yapılan tahsilatlar, vatandaşlara “Müşteri değil mağduruz. İstediğimiz tek bir şey var: Şeffaflık!” dedirtti.
Yıllardır değişmediği gibi arttıkça artan ve hiçbir yetkilinin umursamadığı bu tabloyu gündeme taşıyan Nazilli’nin tanınan siyasetçilerinden A. Hüseyin Güleryüz, vatandaşların yüksek maliyet ve şeffaflık talebini dile getirerek, ilgili hükümet makamlarına ve hizmet sağlayıcı şirketlere manifesto niteliğinde bir mektup kaleme aldı.
“Bizler, bu ülkenin vatandaşları ve temel hizmetlerinizin mecburi müşterileri olarak, uzun süredir faturalarımıza yansıtılan, izahı eksik ve vicdanları yaralayan mali yükümlülükler karşısında duyduğumuz derin rahatsızlığı ve öfkeyi dile getirmek üzere bu mektubu yazıyoruz: Haksız ve Anlaşılmaz Bedeller Yeter!” diyen Güleryüz’ün mektubunda şu ifadeler yer aldı…

‘SAYAÇ OKUMA’ BEDELİ UTANCINA SON VERİLMELİDİR
“Elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinin temini için sözleşme yaptığımız, her ay düzenli olarak tüketim bedelini ödediğimiz şirketler, neden hala ‘Sayaç Okuma’ gibi birincil görevinin maliyetini bize yansıtmaktadır? Sayacın okunması, sattığınız hizmetin miktarını belirlemenin temel ve zorunlu adımıdır. Kendi işinizi yapmanın maliyetini, hizmeti alan müşteriye yüklemek, sadece ticari etiğe değil, makuliyete de aykırıdır! Bu bedeller, derhal faturalardan ayrı bir kalem olarak çıkarılmalı ve dağıtım hizmetlerinin olağan maliyeti içinde eritilmelidir. Bizler, kapımıza gelen memurun maaşını doğrudan faturada görmek zorunda değiliz!”
KALDIRILAN ‘TRT PAYI’NIN HESABI VERİLMELİDİR
“İzlesek de izlemesek de yayın politikalarını onaylasak da onaylamasak da yıllarca faturalarımızdan kesilen ‘TRT Payı’ gibi bir zorunlu bağış kalemi nihayetinde kaldırılmıştır. Bu durum, bu payın geçmişte ne kadar haksız bir yük olduğunu kanıtlamaktadır.
Geçmişte bizden alınan bu meblağların akıbeti, nereye harcandığı ve neden bu kadar uzun süre tahsil edildiği konusunda tam ve şeffaf bir açıklama talep ediyoruz.”
TALEBİMİZ NET: ŞEFFAFLIK VE ADALET!
“Temel kamu hizmetlerinin faturalandırılması, bir avuç şirketin inisiyatifine bırakılamaz. Devletin temel görevi, vatandaşını korumaktır.
Bu bağlamda:
Faturalar Şeffaflaştırılsın… Tüketim bedeli, vergi, fon ve dağıtım/hizmet bedelleri en sade haliyle, anlaşılır bir dille ayrı ayrı gösterilmelidir. Gizlenen, genel adlar altında toplanan her maliyet, vatandaşa karşı işlenen bir güven ihlalidir.
Müşteri Değil, Vatandaş Olduğumuz Unutulmasın: Faturalar, hizmetin bedeli olmalı, gizli vergiler ve şirketlerin operasyonel giderleri için bir toplama kutusu olmaktan çıkarılmalıdır.
Bizler, bu ülkenin vergisini veren, hizmet bedelini eksiksiz ödeyen onurlu vatandaşlarıyız. Temel yaşam hakkımız olan elektrik, su ve doğal gaz hizmetleri üzerinden yaratılan bu mali karmaşayı ve haksız yükleri reddediyoruz.
Bu haksız uygulamalarınızın ve keyfi bedellerinizin derhal sonlandırılmasını, aksi takdirde yasal ve demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı kamuoyuna saygıyla/öfkeyle bildiririz.”




