Güleryüz: “Bu iktidar da, bu muhalefet de gitmeli!”

Memleket Partisi Nazilli İlçe Başkanı A. Hüseyin Güleryüz, Gazete NAZİLLİ İmtiyaz Sahibi Mehmet Kamış’a ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Hükümetin ekonomide ve dış politikalardaki yanlışlarını, hatalarını örtbas etmek için sürekli gündemi değiştirerek günü kurtarmaya çalıştığını söyleyen Başkan Güleryüz, “Hükümetin artık gitme zamanı gelmiştir.” dedi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Başdöndürücü hızına yetişmenin neredeyse imkansız olduğu ülke gündemindeki konu başlıkları son günlerde ‘Terörsüz Türkiye’ ekseninde toplanmaya başladı. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin yeni dönemde DEM Partililerle tokalaşması ve ardından yaptığı çağrı büyük ses getirdi. Ancak ülkenin 40 yıllık insan kaynağının ve hesaplanamayacak boyuttaki maddi kaynağının yitip gitmesine sebep olan terör sorununun hiçbir şekilde uzlaşıyla çözülemeyeceği hatta böyle bir çözümün dahi dillendirilmemesi gerektiği yoğun şekilde vurgulanmaya başlandı.

Memleket Partisi Nazilli İlçe Başkanı A. Hüseyin Güleryüz de, başta terör konusu olmak üzere hükümetin politikalarını eleştirdi, gündeme dair yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

“Gündem o kadar çok değişiyor ki ne yazmakla biter, ne çizmekle!” diyen Başkan Güleryüz, “Ekonomide ve dış politikalardaki yanlışlarını, hatalarını örtbas etmek için sürekli gündem değiştirerek günü kurtarmaya çalışan hükümetin artık gitme zamanı gelmiştir.” dedi.

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kamış’a ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulunan Memleket Partisi İlçe Başkanı Güleryüz’ün açıklamalarından satır başları şu şekilde…

TERÖR GÜZELLEMESİ YAPIYORLAR!

“Bebek katili Apo için hem terörist diyeceksin hem de yüce mecliste konuşmasını isteyip şehitlerin, bebeklerin kemiklerini sızlatacaksın. Sayın Bahçeli’nin bu önerisini diğer partilerden birisi ya da bir gazeteci yapsaydı, terörle mücadele ekipleri bir kaç dakikada o kişiyi ‘terör yanlısı’ diyerek ‘anayasal düzeni bozmaktan’ alırdı.

23 yıllık iktidarın son dönemine şöyle bir bakarsak; ordunun generali insan kaçakçılığı, milletvekili de altın kaçakçılığı yaparken, bazıları da pudra şekeri davasından beraaat ediyor.

Işid’in Türkiye emiri olmakla suçlanan 12 yıl 6 ay ceza almış Halis Bayancuk, akit tv’ye çıkarak pkk’ya terör örgütü diyemediği gibi methiyeler düzerek; laikliği kafirlik, oy vermeyi de küfür olarak tanımlıyor. Daha düne kadar HTŞ terör örgütüydü ve başındaki Colani de terör suçlusu olarak İçişleri Bakanlığı’nın arananlar listesindeydi ve bir anda MİT Başkanımızla el ele kol kola, Emevi Camii’nde namaz kıldılar. Akabinde Atatürk Havalimanı’nda 45 kişinin öldürülmesine karışan ve 8 yıldır cezaevinde yatan teröristler salındı.”

HÜKÜMETİN YAPAMADIĞINI TERÖRİSTBAŞI MI YAPACAK?

“Refaha kavuşmak için enflasyonun durması, ekonominin düzelmesi, işsizliğin bitmesi, emekli maaşı ile asgari ücretin yükselmesini ve hatta terörün bitmesini bebek katili Apo’nun dışarı çıkmasına bağlayan MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın insanların aklıyla alay mı ediyor? Bu iktidarın  23 yıldır yapamadığını terörist başı mı  yapacakmış?

Burası Türkiye Cumhuriyeti toprakları! Terör odaklarıyla müzakere değil, mücadele edilir; nokta. PKK’lı teröristler için “Ya silahlarını bırakacaklar ya da silahlarıyla toprağa gömülecekler!” diyor sayın başkan. Madem böyle fırsatımız var, gömelim! Neden müzakereye gidiyoruz? Sayın Soylu, “Biz bunların ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz!” dememiş miydi?

23 yılımız boşa geçti, heba oldu. Terör başından medet uman hükümet derhal istifa etmeli. Yıllarca terör üzerinden siyaset yapan bu zihniyetin her şehit haberinden sonra “intikamını alacağız” deyip -belki dil sürçmesiydi- şehit tabutu başında söyledikleri hala aklımızda.”

TEĞMENLERİMİZİN YANINDAYIZ!

“Bakınız, belediyesi elinden alınan ve terör örgütü propagandası yapmaktan suçlu bulunan Ahmet Türk, TBMM Başkanı yani devletin 2 numaralı ismi Sayın Numan Kurtulmuş’un yanına kadar gelebiliyor. Diğer taraftan da “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” diyen teğmenleri ihraç etmek için uğraşacaksın. Bu ülkede bebek katiline sayın demek suç olmaktan çıktığı gibi, Mustafa Kemal’in askerleriyiz demek ne zamandan beri suç oldu? Bugün subaylarını koruyamayan, yarın vatanını da koruyamaz. Bizler her daim teğmenlerimizin yanındayız, onlar için verilecek en ufak bir ceza tarihe kara leke olarak geçer.

Diyanet İşleri Başkanı kılıçla kürsüye çıkıyor. Konya’da bir okulda Suriye’yi temsilen öğrencilerin eline oyuncak tabanca verilerek tiyatro oynatılıyor. Kimse “o kılıcı kimin için tuttun?” veya “bu öğrenciler o tabancalarla kimleri öldürüyor?” diye sorgulamadı.”

NETANYAHU TÜRKİYE’YE GELİRSE TUTUKLANACAK MI?

“Kimlik bilgilerimiz satıldı veya çalındı, hiçbir şey yokmuş gibi hayat devam ediyor. Bu bilgileri koruyamayanlar normal bir ülkede bağımsız yargıya hesap verir, istifa eder. Ve Fetö kumpaslarının baş savunucusu Rasim Ozan Kütahyalı’da çıkıyor rahat bir şekilde, “Hepinizin aile kütüğü bendedir, ben devletin arşiv müdürüyüm!” diyor. İçişleri Bakanlığı hala bir açıklamada bulunmadı!..

Gelelim ‘Yenidoğan Çetesi’ne… Bu şebeke yaklaşık 1 yıl önce şu anki Sağlık Bakanı, o zaman ki İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na ihbar ediliyor, fakat dosya sümenaltı ediliyor. Şimdi soruyoruz… Para karşılığı öldürülen bu sübyanların günahı neydi? Gerçek kasa kim? Hastane sahiplerini kimler koruyor? Siyasi bağları kimlerle?

Tabii ki bu olayda da şaşırmadık! Çünkü verilen araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla aynı Fetö soruşturması gibi reddedildi!..

Aslında en önemli konulardan biri de İsrail-Filistin konusu! İsrail’in katliama başladığı günlerde Filistin mitingleri düzenleyenler, uluslararası ne Savaş Mahkemelerine, ne de soykırımla ilgili herhangi bir dava açtı. Fakat Güney Afrika, İsrail hakkında soykırım davası açarak, konuyu Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na taşıdı..

En son Uluslararası Ceza Mahkemesi de Gazze’deki katliamlara istinaden Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkardı. Şimdi soruyoruz: “Netanyahu Türkiye’ye gelirse YAKALANIP TUTUKLANACAK mı?”

TASARRUF TEDBİRLERİNE SADECE HALK MI UYACAK?

“Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan hem ekonomide hem de tüm politikalarla birlikte “2023 yılında refaha kavuşacağız” deyip, “Faizle nasıl başedilir bakın görün, ben ekonomistim. Ülkenin ekonomisi benden sorulur!” diyordu. Ne oldu peki? ‘Nas’ dedi, hep beraber ‘yas’ dedik bittik. Yine kendi ifadesiyle ‘kamu bankalarını dolandırdı’ dediği Şimşek’i kasanın başına oturttu. Peki Şimşek’in orada işi ne var? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nde bu işi yapacak insan mı yok?

Ve bugün geldiğimiz durum ortada… İlk okul mezunları tıp konferansı veriyor, orta okul mezunu banka yönetiyor, üniversite mezunu da ya simit satıyor ya da market görevlisi oluyor.

Dövizi tutamadıkları için KKM dediler, milyarlarca TL faiz ödediler, ödemeye de devam ediyorlar. Halk enflasyona ezdirilirken, ezilmeyenler yandaş müteahhitler oldu. Hükümet adeta para babalarının dostu oldu, halkı da kendine düşman etti.

“Ben emeklimi ezdirmem, 2024 emekli yılı olacak!” dedi, emeklinin kamburu çıktı. Kemerde sıkacak delik kalmadı. Ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir bir beyanat vererek, “Emeklinin durumu çok düşündürücü ve Cumhurbaşkanımızın uykuları kaçıyor.” dedi. Sayın başkan dalga mı geçiyorsun? Bu ülkenin başında 23 yıldır olan siz değil misiniz? Madem rahatsızsınız düzeltin, tüm yetkiler elinizde. İşçi, esnaf, çiftçi ona keza… Ülke şu an tamamen dışa bağımlı hale geldi. Oysa ki yakın geçmişe kadar kendi kendine yeten dünyadaki ilk 7 ülke arasındaydık. Bugün tasarruf tedbirleri diyoruz, iklim zirvesine yine 7 uçak ve 1860 kişiyle gidildi.”

UYANIN; SANDIK YAKINDIR!

“Ellere var; işçiye, memura, emekliye yok! Suriyeliye var, bize yine yok. 2018’den beri her yıl Aralık ayında televizyona çıkan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan, “Hedefimiz önümüzdeki yıl enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek olacak inşallah.” diyordu.

ENAG yıllık enflasyon %83,40, TÜİK %44,38, Kira zam oranı %62, Yeniden değerleme oranı %43,93, tüm vergilere ortalama %45 zam… Ama asgari ücrete %30, İşçi emeklisine %15,75, Memur emeklisine %11,15… 

Ve Cumhurbaşkanımızdan ilk kabine toplantısında müjdeli haber bekleyen emekli yine hüsrana uğradı. Hayat pahalılığından bahseden Sayın Erdoğan; 23 yıldır iktidarda olan sizlersiniz, ekonomist olan sizlersiniz. Ben de buradan tüm emekçi ve emekli arkadaşlarıma sesleniyorum: “Bir insanı ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için de uyandırmak gerek!” Uyanın, sandık yakındır.

Bu yıl ‘Aile Yılı’ ilan edildi, yorumu size bırakıyorum…

Haber kanallarından şahit oluyoruz… Her gün 2 veya 3 haber; bu ülkede hala kadınlar öldürülüyor, çocuklar tacize uğruyor ve öldürülüyor ama hükümetten ses yükseltip aksiyon alan yok. Adalet anlayışı çökmüş, halkın iradesi eziliyor. İşlerine geldi mi Anayasa Mahkemesi’nin kararları, gelmediği zaman da mahkemeyi tanımıyorlar.

Türkiye’de siyasi aksiyonlar hergün değişik bir boyut alırken, ana muhalefet istirahat etmeye devam etsin. Biz bu yüzden diyoruz ki; bu iktidar da, bu muhalefet de gitmeli.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Güleryüz: “Bu iktidar da, bu muhalefet de gitmeli!”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin