Ülkemizde yaşanan ve her gün yenilerine şahit olduğumuz kadına yönelik şiddet olaylarının ardı arkası kesilmiyor. Bu bağlamda yaşananları kınayan CHP Nazilli İlçe Örgütü, Belediye Meydanı’nda “Kadınları hayattan koparan canileri, canileri cesaretlendiren zihniyeti LANETLİYORUZ!” mottosuyla basın açıklaması düzenledi.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Başkan Yardımcıları Serkan Sevim ve Selahattin Yılmaz, Nazilli Belediyesi CHP Meclis Üyeleri, CHP Nazilli İlçe Başkanı Sema Aslıhan Ökmen ve yönetimi, CHP Nazilli İlçe Kadın Kolları Başkanı Nilgün Aktaş ve yönetimi, CHP Nazilli İlçe Gençlik Kolları Başkanı Muzaffer Yılmaz ve yönetimi ile parti üyeleri ve vatandaşların katıldığı etkinlik, Nazilli Belediyesi önünde düzenlendi.
Başıboş hayvanları değil, başıboş psikopatları sokaktan toplayın / Boşanmayı değil, cinayeti engelle / Kadın cinayetleri politiktir / Bizi ölüme terk edenlerden hesap soracağız / Hiçbir şiddet karanlıkta kalmayacak / 2024 Eylül ayında 34 kadın cinayeti, 20 şüpheli kadın ölümü yazılı dövizlerin taşındığı etkinlikte, basın açıklamasını İlçe Başkanı Sema Aslıhan Ökmen yaptı.
Ülkemizde yaşayan kadınların, en temel hak olan yaşam hakkı için direndiğini ifade eden Ökmen, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana kadın cinayetlerinin sistematik olarak arttığını, 2024 yılının ilk 8 ayında 261 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü ve 164 kadının ölümünün hala şüpheli olduğunu, sadece bir ay içinde ise 34 kadın öldürüldüğünü belirterek, “Kadınlarımız, çocuklarımız güvende değiller. Yanı başımızda işlenen cinayetlere, uygulanan şiddete, tacize ve tecavüze karşı sesimizi yükseltmek, dayanışma içinde olmak için buradayız.” dedi.
Ökmen’in yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı…
“KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR”
“Kadını her defasında eve hapseden, itaat etmeye zorlayan, koruyamayan ve hatta korumak dahi istemeyen bu zihniyet, katillerini de üretti, failleri cesaretlendirdi. Trafikte, evde, işyerinde, sokakta, her yerde şiddet var, her yer suç mahalli, her adım bir kadın mezarı.
Buradan haykıra haykıra söylüyoruz; “Kadın Cinayetleri Politiktir.”
Hayalleri dünyadan büyük kadınlarımız ve çocuklarımız öldürülüp, bedenleri 2 metrelik bir tabuta sığdırıldı. Bugün her birimiz, suç havuzunda boğulan ve dışarıda rahatça gezen bir caninin kurbanı olabilir.
Açık ve net bir şekilde söylüyoruz ki; bu cinayetlerin sebebi, failleri koruyan, caydırıcı yasaları ısrarla çıkarmayan, cezasızlığı benimseyen, bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkan ve yasalardan uzaklaşan iktidardır.
Siyasi kararların toplum bilinci ile değil, şahsi menfaatlerle paralel bir yapı çizgisinde alınması neticesiyle insan değil koltuk sevdası, bugün geldiğimiz noktanın en büyük sebebidir.
Toplum içinde kadının kahkahasına karışılan, tarikat yuvalarında tacize uğrayan, ufacık çocukları gelin yapan, kadın ölümlerini sıradanlaştıran ve yargı eliyle canilere yol açan bu zihniyeti lanetliyoruz!
Sistematik bir yapı, politik bir düzen ve adaletin olmadığı mahkeme salonları… işte bu üçgenin içerisinde dün hayattan koparılan kadınlarımızın yerinde belki biz, belki bizlerin ailelerinden birileri olabilirdik.
“KADINA ŞİDDET ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR”
“Buradan bir kez daha belirtmek isteriz ki; yaratmak istediğiniz çürümenin bir parçası asla olmayacağız. Öfkemizi diri başımızı dik tutacağız, sıradanlaştırmaya çalıştığınız bu düzene alışmayacağız.
Onca kötülüğün arasında kadınlarımızın yarım kalan hikayelerini bizler tamamlayacağız.
Sesimizi çıkaracağız, durmadan haykıracağız, kadın haklarını sonuna kadar savunacağız, biz bir olacağız; sizi ve sizler gibi düşünen tüm zihniyeti yerin dibine sokacağız.
Toprağı eker gibi siper kazan, geçmişimizden bugüne destanlarıyla göğsümüzü kabartan, Anadolu’da ve bu coğrafyada devrimleriyle bu ülkeyi ayakta tutan; tüm kadınlarımızın hatırına, canilerin, sapkınların, katillerin yarım bıraktığı, bizden aldığı kadınlarımızın hatırına, bu düzeni başınıza yıkacağız.
Mirastır artık bize o kadınların hikayesi. Emanettir artık bize o kadınların mücadelesi.
Yarım kalan ne varsa; gözlerinde nefret, kalbinde kin, zihniyetinde pislik olan kim varsa mirasımıza sahip çıkacağız ve o canilerle mücadelemize birlikte; hep birlikte el ele, omuz omuza devam edeceğiz.
Herkes görüyor ve biliyor ki, bir anne ve bir baba çocuğunu sokağa çıkartmaktan korkuyor. Bir kadın yolda yürürken defalarca arkasına bakıyor. Kadına şiddet almış başını gidiyor.”
“HİÇBİRİMİZİN CAN GÜVENLİĞİ KALMADI BU ÜLKEDE”
“İşte çarkın içinde; yaşamak için bir kez daha belirtiyorum… yaşamak için, bizleri eylem yapmak, ses çıkarmak, haykırmak zorunda bırakanlar utansın. Katilleri sokaklarda serbest bırakanlar utansın. Kadını insan gibi görmeyen, kahkahasına kadar karışanlar utansın. Siyasi ve şahsi menfaatlerini bir annenin, bir kadının, ufak bir kız çocuğunun ötesinde görenler utansın.
Susmayacağız artık haykıracağız. Geri adım atmayacağız. Ne sokakları boş bırakacağız, ne de bu zihniyeti rahat bırakacağız.
Başka şehirlerde yaşanan bu olaylar yarınlarda birimizin başına gelebilir. İşte böyle bir düzende, böyle yozlaşmış ve ceza kültürünün yok olduğu bu düzende, birbirimize destek olmak, adalete haykırmak en büyük sorumluluğumuz ve güvendiğimiz liman olacaktır.
Kadının hakkını söke söke alacak, yarım kalan hikayelerin üstünden menfaat devşirmeye çalışanları asla rahat bırakmayacağız.
Hiçbirimizin can güvenliği kalmadı bu ülkede. İşte bu yüzden kadınlarımızın mirasına, hakkına ve hukukuna sahip çıkalım, adaleti her alanda ve her yerde haykıralım. Ve inanıyorum ki, gün gelecek zalimler adalete; kötüler merhamet ve iyiliğe ihtiyaç duyacaktır.
Kadın erkek genç yaşlı hepimiz buradayız. Asla durmayacağız, asla yılmayacağız. Biz kadınlar vardık, varız ve var olacağız.”
