Başkan Tetik yaşananlara dikkat çekti: “FETÖ taktiği bunlar!”

Makam odasında basın mensuplarıyla bir araya gelen Nazilli Belediye Başkanı Ertuğrul Tetik, hakkında çıkarılan olumsuz haberlerin her birine tek tek açıklık getirdi. Başkan Tetik, yapılanların kirli bir tezgah olabileceğine dikkat çekti: “Bitmedi, bitmiyor ki hangi birini cevaplayayım? Baştan beri yapılan bu karalamalar, bu kumpaslar bana bir şey hatırlatıyor! Bunlar FETÖ taktikleri arkadaşlar, dikkatli olalım!”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, makamında ağırladığı basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Açıklamalarının ilk bölümünü; kayıp 500 bin TL’lik iyi su parası, Selahattin Yılmaz’ın sahibi olduğu arsa, koruma ve özel kalem müdürünün karıştığı kavgalar ve meclis üyelerine verdiği yemek başta olmak üzere hakkında çıkarılan olumsuz haberlere ayıran Başkan Tetik; “Baştan beri yapılan bu karalamalar, bu kumpaslar bana bir şey hatırlatıyor! Araştırmak istiyorum, araştıracağım! Bunlar FETÖ taktikleri arkadaşlar, dikkatli olalım! Nazillimizde buna müsaade etmeyelim artık.” dedi.

Sürecin adliyede olduğunu belirten Başkan Ertuğrul Tetik’in, hakkında çıkarılan olumsuz haberlere dair açıklamaları şu şekilde…

ANNEMİ 22 TANSİYONLA YERDE YATARKEN BULDUM

Eleştiriye açığım, herkes beni eleştirebilir ama karalama kampanyası olmadı. Beni karalasınlar ama bana gelmedi sürekli çevreme. Belediye başkanı olan benim, hizmet eden benim, çevremle ne işiniz var? Benimle ilgili bir şey yazsalar, anlatırız kendisine, varsa yanlış düzeltiriz ama yok. Gelelim kavgaya… Bir vatandaşla eniştemin kavgası var, adliyelik oluyorlar. Arkasından eniştemle bir tartışmaları oluyor, öyle haberim oluyor. Bir telefon geliyor bana, böyle böyle, adalete aksetmiş, yine benimle ilgili bir şey değil. Adalet gereğini yapacaktır, benim yapacak bir şeyim yok. Ben neden gittim? 85 yaşında anam var… anamın kapısına gidip (görüntüler var) kapıyı vuruyor, anam benim numaramı zorla basabiliyor, tiyatrodaydım koşup gittim. Kadın 22 tansiyonla yerdeydi. Bu kapı vurulma sesini tüm apartman duyuyor. Evvela anamı tedavi ettim, tansiyonunu düzeltmeye çalıştım. Bunu diğer kardeşim de duyuyor, o da geliyor. Onu evin içine aldım. Ve yukarıdan bir telefon… arayan o kişi… annemin telefonunu o arıyor, anneme bir şeyler söylüyor. Zaten kadın yatıyor 22 tansiyonla… Aldım telefonu; ben belediye başkanı şu; sen nasıl annemin kapısını vuruyorsun dedim. Beni dövüştüğü eniştem sandı, eniştem hastanede, dövüşmüşsünüz sağlık raporu alıyor dedim. Ben kapıyı vuranı nereden bileyim. Git, kardeşim var burada, yoksa kavga edeceksiniz, sen aşağıya in benim gözetimimde konuşun dedim.

120 DÖNÜM ALAN İSTEDİLER… VERMEDİM; NAZİLLİ’NİN MALI ÇÜNKÜ!

Bu arkadaşınız hiç arayıp sormadan, kimseyle konuşmadan yaz Allah yaz, yaz Allah yaz… Neymiş; ölümle tehdit etmişiz. İnsanlar bu bağırış çağırış arasında ne dedi, ne yaptı, nasıl etti bilmiyorum. Burada ölümle tehdit gibi bir şey olur mu? Ben tam tersi kapıları kapatıp, ikisini bir araya getirmemeye çalışıyorum. Sizin gibi o arkadaş da gelip bana danışsaydı bunların hiçbiri olmazdı…

Peki, o arkadaşımız kimdir? Bunları konuşmak istemezdim ama o istedi. Bütün Nazilli halkı duyacak, gerçeği öğrenecek, bu arkadaş kimdir bunu öğrenecek, bu arkadaşın dediğiyle yol alanlar da yol aldığı insanı tanıyacak…

Ben göreve geldiğim 1. veya 2. aydı, bu arkadaşımız geldi bana bir müteahhitle birlikte; ‘ben gazeteciliği bıraktım, bu müteahhite danışmanlık yapacağım.’ Benden ne istiyorsun? ‘biz sizinle görüşmek istiyoruz’ dedi görüştük. Herkesle görüşüyoruz biz. Bu müteahhite biz 120 dönüm yer verecekmişiz, 408 tane konut yapacaklarmış, Nazilli’ye konut yapıp satacaklarmış, Nazilli Belediyesi de kazanacakmış. 120 dönüm benim malım değil, Nazilli’nin malı. Ha ihaleye çıkarız ileride, ne zaman bilmem, girer herkes ihaleye kim alırsa alır. İhale şeffaftır, televizyondan da yayınlıyoruz. Veremeyiz dedik yani… Bir daha, bir daha, sürekli geliyor. En sonunda; başkanım siz söz verdiniz, işte belediyemiz parasız, işte 40-50 milyon tutar, biz taş fabrikası yaptıralım ücretsiz, belediyemize hibe… Ulen dedim, ne güzel bir şey bu, belediyeye ücretsiz taş fabrikası yapacaksınız. Millet taş diye yanıp tutuşuyor, siz neredeydiniz şimdiye kadar? Yapıver hemen, başlayalım inşaata, peki karşılığı n’olacak? Yok yok hibe… Vallahi billahi hibe zannedip acaba dedim yaptıralım mı… Diğer 120 dönüm yok, o bitti, o yok…

DR. ÜLKEROĞLU’NU DÖVDÜLER!

Bir de duydum ki yine bu gazeteci, yanında biriyle bir doktoru takip ediyorlar. Tabii günlerce takipten sonra, evinin önüne kadar takip edip orada dövüyorlar. Olay adliyede. Sonra Ülkeroğlu’nun çocuğu çıkıyor, Allah korumuş da başka bir şey olmamış. Olaylar bunlar… Bu arkadaşın çevresinde olanlar bunlar. Sonra ben dedim ki buraya; almayacaksınız. Görüşme yok, taş fabrikası bilmem ne fabrikası istemiyorum. Bitti. Benim böyle adamlarla işim yok.

SELAHATTİN YILMAZ 2010’DA ALMIŞ ARSAYI!

Allahıma şükür, 36 yıl doktorluk yaptım, şurada daha 7-8 aydır belediye başkanıyım. Hakkımda şunu yedi, şunu içti, şunu yaptı gibi böyle bir şeyim olmadığı için sürekli çevremden vurmaya çalışıyorlar… Selahattin Yılmaz hakkında başladılar; neymiş, tapusu varmış, tapu almış da diye sosyal medyadan yayınlıyor. Ne dedim ben; haber yap, yalan haber yapma… Selahattin Yılmaz’ın söylediği arsası bu… 2010 yılında alınıyor ve bu arsa 2014 yılında imara açılmış, yani bundan 10 yıl önce… Yani Selahattin Yılmaz o kadar ileri görüşlü bir adam ki ‘ulen benim arkadaşım belediye başkanı olabilir şurayı alalım’ mı demiş?.. Bu gazetecinin iddia ettiği işte bu, bunlarla geliyorlar bana. Ne zaman yeşil alan olacak dediği yer burası…

500 BİN TL DEĞİL, 742 BİN 555 TL; HEM DE KASADA!

Su meselesi… Dedi ya; Ertuğrul Tetik, bi kaç kişi daha katıldı, bu 500 bin lira nereye gitti, 500 bin lirayı yediler. Biz öyle yapmışız.

Açıklayayım… İddia şu: 1 Nisan-15 Mayıs arası 500 bin lira nereye gitti? Ertuğrul Tetik şunu yaptı demiyor... 1 ayda nasıl tespit ettim de ‘bu su paraları nereye gidiyor’ diye sordum, soruşturdum. Derhal komisyon kurdum. Dedim ki; gelen su paraları gelecek buraya, 4 kişi bunun yanında, bu 4 kişi gelen parayı tek tek sayacak, bu para ya bankaya gidecek ya da Mali İşlerin kasasına girecek.

O gazeteci şunu deseydi doğruydu: 1/4/2024’ten önce bir kuruş belediyeye iyi su parası girmiş midir? Yani Ertuğrul Tetik gelmeden önce bir kuruş iyi su parası belediyeye girmiş midir 10 yıldır? diye sorsaydı bu arkadaşın gazeteciliğine teşekkür ederdim. Burada da yalan söyledi…

Buyurun; ben şeffaf belediyeyim, tek tek inceleyebilirsiniz… 500 de değil, bilgiyi de yanlış almış! 742 bin 555 TL kasaya girmiş. Bu belediye tarihinde iyi su’nun belediye kasasına girdiği en büyük miktardır. Daha 1. ayında, daha kart getirmedim, sadece sayımla giren budur. 15/5/2024’ten de 16/7/2024’e kadar 694 bin 489 TL yine belediye kasasına girmiştir. 1 kuruş yemedim, yedirmem de… Bu ithamda bulunanlar 1 Nisan’dan öncesini getirsin. Ayın 19’unda karta geçtik, halkım da memnun, ben de memnunum. Belediyeye para da giriyor, 1 kuruş kaçak var mı; yok!

BİR SÜRÜ İŞİMİZ VAR BİZİM!

Bir şey daha çıkarmış o gazeteci; bu telekomünikasyon şirketleri eşantiyon ürün veriyormuş, ben de Eray da bundan almışız. Aldığımız telefonların faturaları burada… siz değerlendirin artık, bu gazetecilik midir? Bitmedi, bitmiyor ki hangi birini cevaplayayım? Ondan sonra sizler de diyorsunuz ki çık cevap ver; bununla mı uğraşacağım ben işim gücüm yok, Nazilli’de bir sürü iş varken… Hani Volkan Bey kardeşim diyor ya ‘bir sürü işimiz var’; evet Volkan Bey kardeşim ‘bir sürü işimiz var bizim’ kalkıp böyle gazetecilerin lafına inanıp sağa sola… benim çok işim var!..

MECLİS ÜYELERİME YEMEK VERDİM, PAŞALAR GİBİ DE ÖDEDİM!

Geçenlerde bir daha yazmış; meclis üyelerinin yediği yemeği acaba… ya bunlar herhalde eski dönemle karıştırıyorlar… Volkan Bey oraları bi araştırıversin. Ben meclis üyelerine yemek vermişim de oradan -ne dedim ben halkıma; bir kuruş yemem, yedirmem- bilmem ne… Bütün Aydın bölgesinde belki taraftarlarının en az sevdiği başkan benim, neden? O geliyor şunu yapalım başkan; olmaz! Budur arkadaşlar. Ben orada gittim meclis üyelerine yemek verdim, ödemesi Ertuğrul Tetik’in kartından çekilmiştir. Meclis üyelerime yemek verdim, paşalar gibi de ödedim. Kardeşim dahi gelse alacaklar ücretini. Bu Nazilli’de böyle bilinsin.

BUNLAR FETÖ TAKTİKLERİ, DİKKATLİ OLALIM!

Tekrar geliyorum kavga olayına… Bir daha da konuşmayacağım bu konuyla alakalı… Bu arkadaş bir gazeteci olabilir; tamam ama burası benim evim, anam burada, kardeşim burada. 03:23’te ne arıyor oralarda?.. Burada olay olduğunda, emniyetten bana haber gelmemiş, ben daha karakola gitmemişim, bu arkadaş haber alıp oralarda pusuya yatmış fotoğraf çekmek için. Ulen ne zaman haber aldın, ne zaman gittin oraya? Nazilli’de uçak yok ki, havaalanı da yok, helikopter de yok! Bu nasıl iş arkadaşlar!..

Darp dendi ya kardeşim tarafından!.. Benim kardeşimde kesici alet yaralanmaları var, hangi darptan bahsediyor? İzlerseniz göreceksiniz… Baştan beri yapılan bu karalamalar, bu kumpaslar bana bir şey hatırlatıyor! Araştırmak istiyorum, araştıracağım! Bunlar FETÖ taktikleri arkadaşlar, dikkatli olalım! Nazillimizde buna müsaade etmeyelim artık. 2015 hain darbe girişiminden sonra o bitti. Bundan sonra kimseyi bu duruma kalkıştırmayız! En üst Cumhurbaşkanımızdan en alttaki başkanına kadar; bu kumpaslara müsaade etmeyeceğiz. Bu kumpas bir yerlere gidiyor! Ben belediye başkanıyım çalışmak istiyorum, beni çalıştırın, beni bu işlerle oyalayamayın!

Haberin videosunu izlemek için… https://www.facebook.com/share/v/19Mfi1GyvD/

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Başkan Tetik yaşananlara dikkat çekti: “FETÖ taktiği bunlar!”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin