Çetin Kapucu: “Hedef; güvenilir ve güçlü bir kooperatif!”

Haziran ayında gerçekleşmesi beklenen ÖR-KOOP Olağan Genel Kurulu'nda yarışmak üzere ‘ben de varım’ diyen önceki dönem başkanlardan Çetin Kapucu ve beraberindekiler, Muhtarlar Derneği’ni ziyaret etti. Üreticinin sorunlarını bildiklerini, çözümün de hazır olduğunu ifade eden Kapucu, tecrübeli bir kadro ile yola çıktıklarını belirterek, “Yönetimde asil-yedek kavramı olmayacak, 1. ve 2. derece akrabalar ÖR-KOOP’un faaliyet gösterdiği alanlarda çalışamayacak, siyasi argümanlardan uzak durulacak. ÖR-KOOP; güçlü, güvenilir, garantör yapısıyla her zaman üreticisinin, üyesinin yanında olacak.” dedi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ÖR-KOOP Yönetim Kurulu Başkanlığı için adaylığını açıklayan eski başkanlardan Çetin Kapucu, listesinde yer alacak isimlerle birlikte Muhtarlar Derneği’ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Mustafa Karaburun ve mahalle muhtarları ile bir araya gelen Kapucu, kooperatifin bugünkü halinden üzüntü duyduklarını belirterek, kendi döneminden örnekler verdi, seçilmesi halinde yapacağı projelerden bahsetti.

2014-2018 döneminde kooperatif başkanlığı, yönetim kurulu üyeliği yaptığını hatırlatan Kapucu, aldıkları bayrağı en iyi şekilde taşıyıp kendilerine güvenenlerin, destekleyenlerin layıkıyla görev yapmaya çalıştıklarını belirterek, zaman zaman ‘kooperatifin en parlak yılları 2014-2018 yılları idi’ söylemlerini duyduklarını ve bununla da gururlandıklarını ifade etti.

Kapucu’nun konuşmasından satır başları şu şekilde…

“ÖR-KOOP’TAKİ KÖTÜ GİDİŞAT HEPİMİZİN MALUMU!”

“Hiç kimse bir işletmenin olumsuz bir duruma düşmesini istemez. ÖR-KOOP’ta yaşananlardan sadece çiftçi değil; köydeki esnaf, sanayideki usta, okuyan çocuklar, kısacası herkes etkilendi. ÖR-KOOP üyesi meselesi değil, herkesin etkilendiği bir gerçek. O zaman bu dişlileri iyi işletip çalıştırırsak, motordaki aksaklıkları giderirsek, her şey düzelecek yani kurum çevresine ışık tutar, daha faydalı olur. Sonuçta da insanlar sosyo-ekonomik olarak mutlu olur, çevredeki geçimsizliğinden tutun eğitim seviyesine, refah seviyesine kadar her şey düzelir. ÖR-KOOP gibi kuruluşlar ve benzer işletmeler iyi işledikleri sürece hepimizin gelecek kaygısı da böylece birer birer yok olur.

Ben kendim şahsen ÖR-KOOP’taki kötü gidişatı biliyorum ve az çok hepinizin mahallesinde olan süt üreticisi, içimizde üye olan arkadaşlarımız bire bir o sahadaki sorunları kahvede, misafirlikte konuşuyor, biliniyor.”

“ÜRETİCİ YEMİ PAHALI ALIYOR, SÜTÜ UCUZ SATIYOR, PARASINI DA ALAMIYOR! ”

“Tabii bu sürecin bilinciyle bizlerin amacı, orada aksayan sistemi restore edip, toplumun çıkarları doğrultusunda burayı yönetmektir. Yılın 365 günü boyunca her gün iki kez o hayvanın yanına girmesi sağması gerekiyor, çiftçilik ve tarım zor, hepiniz biliyorsunuz. Yani emektar insanımızın bu zor günleri yaşamayı haketmediğini düşündüğümüz inancıyla, bizlere gelen sorunları değerlendirip yola çıktık. Bu yola çıkışımızın sebebi de üreticinin parasını zamanında almasını, ürettiği ürünün piyasa şartlarının daha üstünde satılmasını sağlamak. Tüketicinin de kooperatiften piyasaya göre daha uygun alması gerekiyor. Kooperatifçiliğin mantığı budur. Bizler de bu mantığı tekrar buraya monte etmek istiyoruz. Çünkü işin şirazesi kaymış durumda. Üretici yem alıyor pahalı, sütü ucuza satıyor, parasını da alamıyor. Bakıyorsunuz; kartların günü geçmiş, faturalarını ödeyememiş gibi sorunlarla karşı karşıya ve başkalarına muhtaç oluyor üretici. Hiç bir yönetimin bu insanlara bunu yaşatmaya hakkı yok. Yapamıyorsa bırakacaklar. Nitekim bizim haddimiz değil bırakın demek ama bir şeyler yanlış gidiyorsa, tren raydan çıkmışsa, tekrar rayına oturtmak bizim görevimiz. Bu konudaki tecrübemizle, deneyimimizle bu göreve talibiz.”

“ÖR-KOOP GÜÇLÜ OLMALI; BİZİM YEGANE AMACIMIZ BUNU SAĞLAMAK”

“Sorunları biliyoruz, çözümleri de biliyoruz, formülü de bizde arkadaşlar. Bunu gönül rahatlığıyla bulunduğunuz mahallenizdeki üreticilerimize iletebilirsiniz. Herhangi bir konuda, bir sorunda size yakın olduğumuzu bilmenizi isterim. Zaten bizim yönetim anlayışımızda kooperatifler; derneklerle, stklarla ve muhtarlarla iyi bir diyalog içinde olunduğunda bu sorunları anında çözeceğimize eminim. Sorun belli; üreticinin parasını alamaması… Birincisi; bizim dönemimizde herkes, tüm üreticiler nasıl parasını alıyorsa yine alacaklar. İkincisi; ürettiği ürünü kooperatif mantığıyla piyasa koşullarının üstünde satacak. Çünkü ÖR-KOOP ne kadar devasa, güçlü ve güvenilir olursa, bilin ki ÖR-KOOP ile çalışmayan tüm süt üreticileri de güvence altındadır. ÖR-KOOP garantördür, sigortadır, regüle görevi yapar. Geçmişte nasıl TARİŞ bunları yapıyorsa, bizim buradaki yegane amacımız da budur.”

“HEDEF; KURALLARI OLAN, SİYASİ ARGÜMANLARDAN UZAK, HERKESİN KOOPERATİFİ OLMAK”

“Bizim koltukla, onla, bunla işimiz yok. Bu yola çıkarken tabii ki bölgemizden insanlar yazmamız lazım. Asil ve yedek olarak 16 kişilik bir kadro yazıyoruz. Burada şunu da belirteyim; asil ve yedek kavramını yeni dönemde düşünmüyorum. Yedek olarak yazdıklarımız da toplantılarımızda olacak. Sebep şu; 8 kişinin düşüncesi ile oluşan sonuç bildirgesi mi doğru olur, 16 kişi ile oluşan mı? Bir diğer etken de; asil diye belirtilen kişinin sakatlanması, hastalanması, görevini yerine getiremeyecek bir duruma gelmesi ile kadroda oluşacak boşluğun hemen doldurulabilmesi yani yerine gelecek kişinin baştan beri yönetimin içinde olması, konulara hakim olması diyebiliriz.

İkincisi, arkadaşlarımızla birlikte aldığımız karar gereğince; kesinlikle yönetim kurulunun 1. ve 2. derece akrabası ÖR-KOOP’un faaliyet gösterdiği alanlarda çalışamaz, bu bir kural.

Üçüncüsü, farklı farklı siyasi partiler var, herkesin gönül verdiği düşünce var buna saygımız var. Burada herhangi bir arkadaşımıza siyasi bir görev teklif edilirse -bu Nazilli’de ya da başka bir ilçede olur hiç farketmez- ilçe başkanlığı, ilçe yönetimi, meclis üyeliği, belediye başkanlığı dahil her ne olursa olsun, teklifi alan arkadaşımız önce kooperatiften istifasını verecek, yeri dolduktan sonra gidebilir. Çünkü buradaki amacımız; kooperatifi siyasi argümanlardan uzaklaştırmak. Burası herkesin kooperatifi, herkesin evi.”

“TECRÜBELİ, ÜRETİCİNİN YANINDA BİR KADRO”

“Bizler bu düşüncelerle yola çıktık. Sizlerden bizim isteğimiz; -gönüllerinizin bizlerle olacağından şüphemiz yok- eksik gördüğünüz konularda size bir telefon kadar yakın olduğumuzu bilmenizi isteriz. Tabii kadromuzu oluştururken tecrübeleri ve deneyimleriyle tanınan, bilinen isimlere özen gösterdik. Kadromuzda veteriner hekim arkadaşlarımız var, hayvancılık yapan arkadaşlarımız var, iki tane de muhtar arkadaşımız var, bunlardan biri de Esenköy Mahalle Muhtarı Ali Küçük. Kendisine ‘var mısın bu göreve, hem o bölgedeki üreticinin temsilcisi hem de muhtarlarımızla aramızda köprü olacaksın’ dedik, o da ‘varım’ dedi. Bizim için gece-gündüz farketmez, telefon açmamak gibi bir huyumuz olamaz. Çünkü arayan kişi muhatap bulamazsa söz konusu sorun çözülemez, bizim o sorundan haberimiz olmaz, olaya da vakıf olamayız.”

“GÜÇLÜ KOOPERATİF, GÜÇLÜ ÜRETİCİ”

“Bizim dönemimizde iken; ayranımız, süzme yoğurdumuz, tulum peynirimiz, kaşar peynirimiz, beyaz peynirimiz başta olmak üzere ürün yelpazemizi genişletiyorduk. Cam şişe ayran için girişimlerimiz oldu. O yem fabrikasını tamamladık. Bizim işimiz süt. Organize Sanayi müdürü ve arkadaşlardan 2 tane arazi, 5’er dönümlük yer istedik. Oraya 100 ton süt işleyecek kapasitede bir tesis düşündük. Çünkü devlet kooperatiflere %70’i kadar hibe veriyor. Devlet bunu verirken, biz niye almayalım? Bu bölgenin hizmetine sunsak fena mı olur? Bir yerde yemek yerken ÖR-KOOP ayranını görememek bizi üzüyor; neden bizim cam şişe ayranımız yok piyasada? Marketlerde başka kooperatiflerin ürünü varken, niye ÖR-KOOP’un ürünü yok. Bizlerin ayıbı bu… Tüm bunların hepsinin projesi hazır, yola çıkmıştık ama nasip olmadı; önüne bazen sağlık sorunu çıkıyor, bazen de başka şeyler. Şimdi yeni dönem için hazırız, günü geldiğinde ödemeleri tıkır tıkır verebilecek çözümlerimiz de var, sorunları çözecek irademiz de…

2014 yılında göreve geldiğimizde günlük 85 ton süt vardı, aylık da 500 ton yem satıyorduk. Ve piyasa şartlarının altındaydık. 4 yılın sonunda görevi bıraktığımızda günlük 400 ton süt vardı, aylık da 3 bin ton yem satışı vardı. 7 yıl sonra geldiğimiz noktada; günlük 160 ton –net olmamakla birlikte- süt, 700 ila bin ton civarında yem satıldığı söyleniyor. Gerileme var ama hayvancılık bitmedi. Ne oldu peki? Parasını alamayan üretici başka firmalara gitti! Biz geldiğimizde biz tüm üreticilerimizi toplayıp günlük 500 ton süte çıkacağımıza inanıyorum. “Güçlü kooperatif, güçlü üretici” mantığıyla yola çıktık. Hedefimiz; güvenilir ve güçlü bir kooperatif! Sözümüz senettir bizim ve yapamayacağımız işin sözünü vermem, siz muhtarlarımızın çoğu da bunu biliyorsunuzdur.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Çetin Kapucu: “Hedef; güvenilir ve güçlü bir kooperatif!”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin